Gelir Vergisi Kanununda 7194 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeler ile binek otomobillerinin alımında, kiralanmasında ve giderlerinde indirim kısıtlamasına ilişkin hükümler getirildi. Bu düzenlemeler, KDV uygulamasındaki binek otomobillerine ilişkin indirim kısıtlaması hükümlerini hatırlattı.
KDV Kanununun 29/1. maddesi uyarınca KDV mükellefleri, faaliyetlerine ilişkin olarak satın aldığı veya ithal ettiği taşıt araçlarına ödediği KDV’yi genel kural olarak indirim konusu yapabilmektedir. Ancak KDV Kanununun 30. maddesinde, bu genel kuralın istisnaları düzenlenmiş ve KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı haller sayılmıştır.
Örneğin Kanununun 30/b maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerini kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek olanların, bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Bu durumda nakil vasıtalarının alımında ödenen KDV’nin indirimine ilişkin açıklama yapılabilmesi için, taşıt araçlarından “binek otomobili” olanların tanımlanması gerekiyor.
Binek Otomobili Nedir?
Ne Gelir Vergisi Kanununda, ne de KDV Kanununda binek otomobili tanımı yer almıyor. “Gider Kısıtlaması Getirilen Binek Otomobilleri Hangisi?” başlıklı makalemizde belirttiğimiz gibi, diğer kanunlarda da “binek otomobili” tanımı yok. Karayolları Trafik Kanunu ile Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununda “otomobil” tanımı var. Ancak bu iki kanunda yapılan otomobil tanımları farklı.
ÖTV uygulamasına esas alınan Türk gümrük tarife cetvelinin 87.03 tarife pozisyonundaki malların genel tanımı: “Binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar”. Türk gümrük tarife cetvelinde de binek otomobilinin ne olduğuna ilişkin bir tanım yok. Bu konuda 3 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği (Gümrük Tarife Cetveli İzahnamesi) ekindeki 87.03 tarife pozisyonundaki mallara ilişkin (2/a) sırasında “Binek otomobilleri (örneğin; yarış arabaları, spor arabaları, limuzin, taksi)” şeklinde açıklama bulunuyor. Buna göre izahnamede özellikle belirtilen “Kar aracı, golf aracı, ambulans, cenaze arabası, hapishane minibüsü, motorlu karavan, üç veya dört tekerlekli ATV” gibi araçlar dışındaki şoför dahil 9 kişiye kadar insan taşımak üzere imal edilmiş araçlar binek otomobili olarak değerlendiriliyor.
Gelelim KDV uygulamasına. KDV oranlarının tespit edildiği 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin 9. sırasında, Türk gümrük tarife cetvelinin 87.03 pozisyonundaki binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtların kullanılmışlarının tesliminde KDV oranının %1 olarak uygulanması öngörülmüş. Ancak bu sıranın sonundaki parantez içi hükümle KDV Kanununun 30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında yüklenilen KDV’yi indirim hakkı bulunan mükelleflerin bu araçları tesliminde KDV oranının %1 değil %18 olarak uygulanacağı belirtilmiş. Kararnameye göre 87.03 tarife pozisyonunda tanımlanan araçlardan kullanılmış olanların tesliminde %1 oranı uygulanması, Kanunun 30/b maddesine göre binek otomobili alımında ödediği KDV’yi indirim hakkı bulunanların bu araçları ikinci el olarak satışında ise %1 oranı uygulanamaması gözönüne alınarak, KDV Kanununun 30/b maddesinde sözü edilen “binek otomobilleri”nin, 87.03 tarife pozisyonuna giren araçlar olduğu yönünde yorum yapılmasına neden oluyor.
Biz de bu çalışmamızda söz konusu yorumdan hareketle (Kar aracı, golf aracı, ambulans, cenaze arabası, hapishane minibüsü, motorlu karavan, üç veya dört tekerlekli ATV’ler hariç olmak üzere) 87.03 tarife pozisyonunda yer alan araçları binek otomobili sayarak açıklama yapacağız.
A) TAŞIT ARAÇLARINA ÖDENEN KDV’NİN İNDİRİM KONUSU YAPILABİLECEĞİ HALLER
Taşıt araçlarına ödenen KDV’nin indirim konusu yapılmasında araçları; binek otomobili ve diğerleri olarak iki ayrı bölümlerde izlemenin uygun olacağını düşünüyoruz.
I) BİNEK OTOMOBİLLERİ
Binek otomobili ticareti yapanlar ile faaliyeti bu araçları kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek olan mükellefler, bu amaçla satın aldıkları binek otomobillerine ödediği KDV’yi indirim konusu yapabilmektedir.
1- Motorlu Araç Ticareti Yapanlar
Faaliyeti binek otomobili alım satımı olan mükellefler, satmak üzere satın aldıkları binek otomobillerine ödediği KDV’yi indirme hakkına sahiptir. Konuyu, kullanılmamış (sıfır) otomobil satıcıları ile kullanılmış (ikinci el) otomobil satıcıları olarak ayrı ayrı ele almak suretiyle açıklayabiliriz.
a) Kullanılmamış Otomobil Ticareti Yapanlar
Kullanılmamış (sıfır) araç alım satımında bulunan ve ÖTV uygulamasında “motorlu araç ticareti yapanlar” olarak tanımlanan mükellefler, satmak üzere satın aldığı veya ithal ettiği kullanılmamış binek otomobillerine ödediği KDV’yi indirme hakkına sahiptir. Bu uygulamada kullanılmamış araç deyimi, Türkiye’de kayıt ve tescil edilmemiş olan araçları ifade etmektedir. İthal edilen araçların yaşı ne olursa olsun kullanılmamış sayılmaktadır.
Buna göre, kullanılmamış araç ticareti yapan ithalatçılar, imalatçılar, distribütörler, bayiler, acentalar, yetkili satıcılar, satmak üzere satın aldığı veya ithal ettiği araçlara ödediği KDV’yi indirim konusu yapmaktadır.
Öte yandan satmak üzere satın alınan veya ithal edilen, kayıt ve tescil de ettirilmemiş olan, ancak test sürüşü de dahil olmak üzere motorlu araç ticareti yapan işletme sahibi veya personeli tarafından kullanılan veya incelenmek üzere parçalara ayrılan binek otomobilleri kullanılmış araç sayılacak ve bunlara ödenen KDV indirim konusu yapılamayacaktır.
Burada, sıfır araç alıp üzerinde tadilat veya ek imalat yaparak satan tadilatçıların durumu önem kazanmaktadır. ÖTV uygulamasında sanayi sicil belgesine sahip olan tadilatçılar, Gelir İdaresi Başkanlığından belge almaları koşuluyla motorlu araç ticareti yapanlar olarak nitelendirilmekte ve bunların üzerinde tadilat veya ek imalat yapmak amacıyla kullanılmamış (sıfır) araçları alışında veya ithalinde ÖTV hesaplanmamaktadır. Bu şekilde tadilat veya ek imalat yapılan araçların satışında ÖTV doğmakta ve tadilatçılar ÖTV mükellefi olarak beyanda bulunmaktadır. Benzer uygulamanın KDV açısından da geçerli olması gerektiğini düşünüyoruz. Yani Gelir İdaresi Başkanlığından belge alan tadilatçıların, kullanılmamış otomobil satın alıp veya ithal edip bunlar üzerinde tadilat veya ek imalat yapmalarını “kullanma” olarak değerlendirilmemesi, dolayısıyla tadilat veya ek imalat yapmak üzere satın aldıkları veya ithal ettikleri otomobillere ödediği KDV’yi indirim konusu yapmaları gerektiği görüşündeyiz.
b) Kullanılmış Otomobil Ticareti Yapanlar (Galericiler)
Her ne hikmet ise idare 34 yıl boyunca, kullanılmış (ikinci el) araç ticareti yapan galericilerin, satmak üzere satın aldığı binek otomobillerine ödediği vergileri indirim konusu yapmalarını kabul etmemişti. Halbuki onlar da satın aldığı araçları taşıtlar hesabında değil, ticari mallar hesabında izliyor, satarken de tabi olduğu oranda KDV hesaplayıp beyan ediyorlardı. Sonra ne olduysa oldu, 28 Mart 2019 tarihinde yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 26 Seri No.lu Tebliğde, ikinci el motorlu araç ticareti yapan mükelleflerin satmak üzere binek otomobili alışında ödediği KDV’yi indirim konusu yapabilecekleri açıklandı. Halbuki 34 yıl boyunca uygulanan bu düzenlemenin dayanağı olan KDV Kanunu hükümlerinde bir değişiklik de olmamıştı.
Sahi atlamayalım, bir değişiklik oldu ama kanunda değil KDV oranlarının belirlendiği Kararnamede. 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin, kullanılmış binek otomobillerinin KDV oranının %1 olduğuna dair 9. sırasındaki sonuna 845 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile eklenen parantez içi hükümle, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce %18 oranında KDV ödenmek suretiyle satın alınan araçların tesliminde yine %18 oranı uygulanması öngörüldü. Böylece Cumhurbaşkanı Kararının yürürlüğe girdiği 22 Mart 2019 tarihinden itibaren galericiler, araç kiralama firmaları, sürücü kursları veya gerçek usulde KDV mükellefi olan taksi işletmelerinden %18 oranında KDV ödeyerek satın aldığı binek otomobillerini ikinci el olarak satışında %1 değil %18 oranında KDV hesaplamaya başladılar. Bu düzenlemenin peşinden galericilere, satmak üzere binek otomobili alımında ödediği KDV’yi indirme hakkı getiren tebliğ yayımlandı. Yani bir bakıma galericiler, ölüm gösterilip sıtmaya razı edildi.
Bu düzenlemelerde indirim hakkı olan gelericilerin, “İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik” kapsamında işletmesi adına yetki belgesi alan tacirler ile esnaf ve sanatkârlar olduğunu belirtmek isteriz. Bu kapsamdaki galericiler, ikinci el araçları %18 KDV ödeyerek satın almışlar ise satışta da %18 oranında, %1 KDV ödeyerek satın almışlar ise satışta da %1 oranında KDV hesaplayacaklardır.
Galericilerin KDV mükellefi olmayan nihai tüketicilerden vergi hesaplanmaksızın satın aldığı araçları satışında “özel matrah şekli” uygulayarak, satış bedeli ile alış bedeli arasındaki fark üzerinden binek otomobilleri (ve traktörler) için %1, diğer taşıtlar için %18 oranında KDV hesaplayacaklarını hatırlatmak isteriz.
2- Binek otomobillerini kiralayan veya işletenler
KDV Kanununun 30. maddesinin (b) bendine göre, faaliyeti binek otomobili kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek olanlar, bu faaliyetlerinde kullandığı binek otomobillerine ödediği KDV’yi indirim konusu yapabilmektedir.
Buna göre araç kiralama firmaları (rent-a-car), sürücü kursları ve gerçek usulde KDV mükellefiyeti bulunan taksi işletmeleri, bu faaliyetlerinde kullanmak üzere satın alacağı binek otomobillerine ödediği KDV’yi indirim konusu yapabileceklerdir.
Bahsi geçen mükellefler tarafından satın alınmakla birlikte, firma sahibi veya personelinin taşınması gibi kiralamak veya işletmek dışında kullanılan (bu şekilde kullanıldığı tespit edilen) binek otomobillerinin alımında ödenen KDV indirim konusu yapılamayacağı, yapılmış ise düzeltilmesi gerekeceği tabiidir.
II) DİĞER TAŞITLAR
KDV Kanununun 29/1. maddesine göre mükellefler, faaliyetleriyle ilgili olarak satın aldığı mal ve hizmetlere ödediği KDV’yi indirme hakkına sahiptir. Bu hükme göre, faaliyetle ilgili olmak koşuluyla satın alınan taşıt araçlarına ödenen KDV indirim konusu yapılabilecektir.
Bu uygulamada, KDV indirimi sınırlaması getiren KDV Kanununun 30. maddesindeki düzenlemelerin gözönüne alınması gerekmektedir. Aşağıdaki bölümde, faaliyetle ilgili olmasına rağmen satın alınan mal ve hizmetlere ödenen KDV’nin indiriminin kabul edilmediği düzenlemeler ele alınmıştır.
B) TAŞIT ARAÇLARINA ÖDENEN KDV’NİN İNDİRİM KONUSU YAPILAMAYACAĞI HALLER
KDV Kanunun 30. maddesinde düzenlenen hükümlere göre, taşıt araçlarına ödenen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı haller aşağıda belirtilmiştir.
KDV Kanununun 58. maddesi indirilecek KDV’nin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider yazılamayacağı hükmünde olup, bu maddenin mefhum-u muhalifinden (tersine anlamından) indirilemeyecek KDV’nin gider yazılabileceği sonucu çıkmaktadır. Dolayısıyla araç alımında ödenen vergiler KDV Kanununun 30. maddesinin (a), (b) ve (c) bentlerine göre indirim konusu yapılamaz ise, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.
1- Verginin Konusuna Girmeyen veya Vergiden İstisna Olan Faaliyetlerde Kullanılan Araçlar
KDV Kanununun 30. maddesinin (a) bendine göre, bazı istisnalar hariç olmak üzere, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan teslim ve hizmetlerde kullanılan taşıt araçlarına ödenen KDV indirim konusu yapılamamaktadır. Örneğin idare, yurt dışına taşıt aracı veya iş makinası kiralanmasını KDV’nin konusuna girmediği şeklinde yorumladığından, yurt dışına kiraya verilecek araçların alımında ödenen KDV indirim konusu yapılamayacaktır.
Vergiden istisna olan faaliyetlerde kullanıldığı için taşıt aracı alımında ödenen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı işlemlere aşağıdaki örnekler verilebilecektir.
– Başka faaliyetlerin yanında sigorta aracılığı da yapanlar,
– Altın veya gümüş eşya teslimlerinde özel matrah şekli uygulayarak külçe altın ve külçe gümüş tutarını vergiden müstesna tutan kuyumcular,
– Kıymetli taşların borsada işlem görmek üzere ithalini ve satışını yapanlar,
– Hurda metal, plastik, lastik, kauçuk, kağıt, cam hurda ve atığı ticareti yapanlar,
– Boru hattı ile yabancı ham petrol, gaz ve bunların ürünlerini taşıyanlar,
– Organize sanayi bölgesinde veya küçük sanayi sitesinde arsa ve işyeri teslimi yapan işletmeler,
– Gümrük antrepolarını veya geçici depoları ya da gümrüklü sahalarda vergisiz satış yapılan işyerlerini, depolarını, ardiyelerini kiralayanlar,
bu faaliyetlerinde kullandıkları taşıt araçlarına ödediği KDV’yi indirim konusu yapamayacaktır. Bu örneklere konu araçların binek otomobili olup olmaması önemli değildir. Söz konusu faaliyetlerde kullanılmak üzere satın alınan araçların yük veya yolcu taşıması, iş makinası veya özel amaçlı taşıt olması da aracın alımında ödenen KDV’nin indirim konusu yapılmasını sağlamamaktadır.
Öte yandan Kanunun 30. maddesinin (c) bendinin sonuna eklenen parantez içi hükümle, Vergi Usul Kanununun 315. maddesine göre Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen KDV ile faydalı ömrünü tamamlamadan istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen KDV’nin kullanılan süreye isabet eden kısmının indirim konusu yapılabilmesine imkan sağlanmıştır. Bu durumda amortismana tabi iktisadi kıymet niteliğindeki bir aracın KDV Kanununun 17/4-g maddesi kapsamında hurda olarak teslim edilmesi ve istisna uygulanması halinde, aracın teslim edildiği dönemde faydalı ömrünü tamamlamış olması halinde aracın alımında ödenmiş ve indirilmiş olan KDV ile ilgili bir işlem yapılmayacaktır. Aracın henüz faydalı ömrünün tamamlanmamış olması halinde ise, aracın alımında yüklenilen KDV’nin, faydalı ömrünün işletmede kullanılan süresine isabet eden kısmı için herhangi bir düzeltme işlemi yapılmayacak, faydalı ömrün tamamlanmayan kısmına isabet eden KDV düzeltilecektir. Konuyla ilgili açıklamaların yapıldığı KDV Genel Uygulama Tebliğine göre faydalı ömrün tespitinde, aracın işletmede kullanıldığı her 12 ay ile 12 aydan kısa olan süreler bir yıl olarak kabul edilecektir.
2- Binek Otomobilleri
KDV Kanununun 30. maddesinin (b) bendine göre, faaliyeti binek otomobili kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek olanlar hariç olmak üzere mükellefler, işletmelerinde kullanmak üzere satın almış olsalar dahi binek otomobili alımında ödedikleri KDV’yi indirim konusu yapamamaktadır.
Buna göre faaliyeti binek otomobili kiralamak veya işletmek olmayan mükellefler, işletmelerinin aktifine kaydettikleri binek otomobillerinin alımında ödedikleri KDV’yi indirim hesaplarına almayacaktır.
Örneğin imalat sanayicileri, gıda veya ilaç pazarlama firmaları, market işletmeleri, YMM ve SMMM’ler bu faaliyetlerinde kullandığı binek otomobillerini satın alırken ödedikleri KDV’yi indirilecek KDV hesabına yazamayacaktır.
Bu durumda, Türk gümrük tarife cetvelinin 87.03 tarife pozisyonunda yer alan:
– Şoför dahil 9 kişiye (8+1) kadar insan taşımak üzere imal edilmiş sedan, station vagon, hatchback, coupe, mini, mikro tipi araçlar,
– Yarış arabası, jip, cabrio, crossover, arazi taşıtı, MPV, SUV tipi araçlar,
– Şoför dahil 9 kişiye kadar insan taşıyabilen çift veya üç sıra koltuklu panelvan, cityvan, camlı van gibi araçlar,
– Çift kabinli kısa kasalı (kasasının uzunluğu iki aks arası uzunluğun yarısından az olan) araçlar,
– Motorlu karavanlar,
– 4 tekerlekli ATV’ler, (geri vitesi ve Ackerman prensibiyle çalışan direksiyonu olması şartıyla) 3 tekerlekli ATV’ler, yolcu taşımaya mahsus triportörler,
– Golf araçları, kar araçları,
binek otomobili sayılarak KDV indiriminden yararlanmayacaktır.
3- Zayi Olan Taşıt Araçları
KDV Kanununun 30. maddesinin (c) bendi, deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV’nin indirim konusu yapılamayacağını hükme bağlamıştır. Ancak maddenin sonuna eklenen parantez içi hükümle, Vergi Usul Kanununun 315. maddesine göre Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra zayi olan amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisi ile faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen KDV’nin, kullanılan süreye isabet eden kısmının indirilebileceği öngörülmüştür.
Bu hükümlere göre:
a) Deprem ve sel felaketi ile Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yangınlarda zayi olan taşıt araçlarının alımında ödenen KDV indirim konusu yapılabilecek, KDV düzeltmesi yapılmayacaktır.
b) Satın alındığı dönemde yangın, kaybolma, çalınma, imha edilme gibi nedenlerle zayi olan taşıt araçlarına ödenen KDV indirim hesabına alınmayacaktır.
c) Yangın, kaza, kaybolma, çalınma, imha edilme gibi nedenlerle zayi olan taşıt araçlarının:
– Vergi Usul Kanununun 315. maddesine göre Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömrünü tamamlamış olmaları halinde, bu araçların alımında ödenen KDV için düzeltme yapılmayacaktır.
– Faydalı ömrünü tamamlamamış olmaları halinde, aracın alımında ödenen KDV’nin, kullanılan süreye isabet eden kısmı indirilebileceğinden, faydalı ömrün tamamlanmayan kısmına isabet eden KDV düzeltilecektir. Bu uygulamada faydalı ömrün tespitinde, aracın işletmede kullanıldığı her 12 ay ile 12 aydan kısa olan süreler bir yıl olarak kabul edilecektir.
4- Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına Göre İndirimi Kabul Edilmeyen Giderler
KDV Kanununun 30.maddesinin (d) bendi ile Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV’nin indirim konusu yapılmaması hükme bağlanmıştır.
Örneğin 7194 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 40. Ve 68. Maddelerinde yapılan düzenlemelerle, faaliyeti kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olmayanların:
a) Kiralama yoluyla edindiği binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 TL kadarlık kısmının,
b) Binek otomobillerine ilişkin giderlerin en fazla %70’inin,
indirilebileceği öngörülmüştür.
Bu durumda kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin kira bedelinin 5.500 TL’yi aşan kısmına ait KDV indirim konusu yapılamayacaktır. Aynı şekilde işletmede kullanılan binek otomobillerinin tamir, bakım, onarımının yaptırılması, yedek parça, akaryakıt, yağ alımı gibi giderlerinin %70’ini aşan kısmına ait KDV indirim konusu yapılamayacaktır.
Binek otomobili dışındaki araçların kiralanması ve giderleri ile faaliyeti kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri için yukarıda belirtilen KDV indirimi kısıtlamalarının uygulanmayacağı tabiidir.
5- Araç Bedelinin Değersiz Alacak Haline Gelmesi
KDV Kanununun 30. maddesinin (e) bendine göre, Vergi Usul Kanununun 322. maddesi uyarınca değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen KDV indirim konusu yapılamamaktadır.
Buna göre iktisap edilen bir aracın bedelinin satıcıya ödenmediği durumlarda, bu alacağın Vergi Usul Kanununa göre değersiz alacak haline geldiği dönemde satıcı, daha önce beyan etmiş olduğu KDV’yi (karşılık ayırmak suretiyle gider yazmış olması halinde bu tutarı gelir yazmak şartıyla) Kanunun 29/4. maddesi uyarınca indirim konusu yapabilmektedir. Alıcının da ödemediği bu tutara ilişkin olarak hesaplanan KDV’yi indirim konusu yapmış olması halinde, bedelin ödenmeyeceğinin ortaya çıktığı döneme ilişkin vereceği KDV beyannamesinde, daha önce indirim konusu yaptığı KDV tutarını ilave edilecek KDV olarak beyan etmek suretiyle düzeltmesi gerekmektedir.
Bu makalede bahsi geçen konuyla ilgili olarak “Taşıtlarda KDV Oranı ve İndirimi Tablosu” başlıklı çalışmamızda şematik bilgiler yer almaktadır.