TÜTÜN MAMULLERİ VE İÇECEKLERDE UYGULANAN ÖTV İÇİN KONSİNYE SATIŞ SONA ERDİ*

22 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7316 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile ÖTV Kanununun 3/d maddesinde değişiklik yapıldı. Bu değişiklikle ÖTV’de vergiyi doğuran olayın (I), (II) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar için yine alıcıya tesliminde; (III) sayılı listedeki mallar için ise komisyoncuya veya konsinyi işletmeye tesliminde doğması öngörüldü.

Değişiklik Hangi Mallar İçin Geçerli?

Konsinye ve komisyoncular vasıtasıyla yapılan satışlarda, imal edilen malların konsinyiye veya komisyoncuya gönderilmesi ile vergi beyan edilmesi öngörülen (III) sayılı listedeki mallar şunlar:

1- (A) Cetvelindeki İçecekler

a) Alkolsüz içecekler: Ambalajlanmış olan veya toptan teslime konu olan meyva suları (%100 meyva suyu sayılanlar hariç), ilave şeker veya diğer tatlandırıcı maddeler katılmış veya aromalandırılmış içecekler (sade veya tatlandırılmış ya da aromalandırılmış maden suları hariç), sade, meyvalı ve kolalı gazozlar, alkolsüz bira.

b) Alkollü İçecekler: Bira, şarap, likör, vermut, kanyak, rakı, viski, cin, votka, rom vb.

2- (B) Cetvelindeki Tütün Mamulleri: Sigara, puro, sigarillo, sarmalık tütün, pipo tütünü, nargile tütünü, çiğnemelik tütün, enfiye, makaron.

Değişiklikten Önce ÖTV Uygulaması Nasıldı?

ÖTV Kanununun 3. maddesinin (a) bendi hükmüne göre vergiyi doğuran olay, ÖTV kapsamına giren malların imalatçısı tarafından tesliminde meydana geliyordu. Ancak aynı maddenin (d) bendi uyarınca, komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda vergi, malların komisyoncuya veya konsinyi işletmeye tesliminde değil, bunlar tarafından alıcılara tesliminde doğmaktaydı.  Öte yandan Kanuna ekli (I) sayılı listedeki petrol ürünlerinde, (II) sayılı listedeki taşıt araçlarında ve (IV) sayılı listedeki diğer tüketim mallarında bir değişiklik olmadı. Dolayısıyla bu listelerdeki malların komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle satışlarında vergiyi doğuran olay, eskiden olduğu gibi yine bu malların komisyoncu veya konsinyi tarafından alıcılara tesliminde doğacak.

KDV Uygulaması Nasıl?

KDV Kanununun 10. maddesinin (d) bendi hükmüyle, komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda vergiyi doğuran olay, aynen ÖTV’de olduğu gibi malların alıcıya teslimi ile meydana gelmekte. Dolayısıyla değişiklikten önce, ÖTV’nin konusuna giren tüm mallar için geçerli olmak üzere imal edilen malların komisyoncuya veya konsinyiye gönderilmesinde ne ÖTV ne de KDV hesaplanmamaktaydı.

Değişiklikten Sonra Ne Olacak?

7316 sayılı Kanunun 8. maddesinin yürürlüğe girdiği 22 Nisan 2021 tarihinden itibaren, ÖTV Kanunu eki (III) sayılı listede yer alan tütün mamulleri ile alkollü ve alkolsüz içeceklerin imalatçısı tarafından satılmak üzere komisyoncuya veya konsinyiye gönderilmesi anında ÖTV açısından vergiyi doğuran olay meydana gelecek. Ancak KDV Kanununda bu yönde bir değişiklik yapılmadığından, imalatçının satılmak üzere komisyoncuya veya konsinyiye gönderilen mallarda KDV, eskiden olduğu gibi komisyoncunun veya konsinyinin tesliminde doğacak.

Bu Durumda Belge Düzeni Nasıl Olacak?

Hem KDV hem de ÖTV uygulamasında verginin konusu satış değil, teslim. Teslim tanımı her iki vergi için aynı: Malların tasarruf hakkının, yani zilyetliğin devri. Bu durumda vergi, kapsama giren malların satışında değil, tesliminde doğuyor. Malların teslim edildiğini hangi belge gösterir? Sevk irsaliyesi. Demek oluyor ki KDV ve ÖTV uygulamasında vergiyi doğuran olayın meydana geldiği sevk irsaliyesi ile tespit edilir.

Peki fatura? Vergi Usul Kanununun 229. maddesinde fatura, satılan mal karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere satıcı tarafından düzenleyerek müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış. Yani fatura satış belgesi. Her iki vergi için vergiyi doğuran olay satış olmadığından, yaygın olan kanının tersine, KDV ve ÖTV için verginin doğup doğmadığı faturadan tespit edilmez. Örneğin Nisan ayının 25’inde sevk irsaliyesi düzenlenerek alıcıya gönderilmek üzere sürücüye tevdi edilen mallar için hem ÖTV hem de KDV doğar. Bu teslime ilişkin faturanın yedi gün içinde, örneğin 2 Mayıs’ta düzenlenecek oluşu, vergiyi doğuran olayın da yedi gün ileriye sarkması demek değil. Dolayısıyla faturası 2 Mayıs’ta düzenlenmiş olsa dahi bu teslime ilişkin ÖTV ve KDV, Nisan dönemine ait beyannamelerde beyan edilecektir. Bu husus, faturanın yedi günlük süreden sonra düzenlenmesi, hatta hiç düzenlenmemesi halinde de geçerli.

Bir tek durum hariç: Teslimden önce fatura düzenlenirse vergiyi doğuran olay teslimle değil, faturanın düzenlenmesi ile meydana gelir.

Bu açıklamalara göre, ÖTV Kanunu eki (III) sayılı listedeki malların satılmak üzere komisyoncuya veya konsinyiye gönderildiği dönemde verilecek ÖTV beyannamesinde, bu mallar için hesaplanan ÖTV’nin beyan edilmesi gerekir. KDV ise bu malların komisyoncular veya konsinyi tarafından alıcılara teslim edildiği döneme ait KDV beyannamesinde beyan edilecektir.

Yukarıdaki örneğimize sadık kalarak, imalatçının satılmak üzere 25 Nisan’da konsinyiye gönderdiği malların 30 Haziran’da konsinyi tarafından alıcıya teslim edildiğini, faturanın da 5 Temmuz’da düzenlendiğini varsayalım. Satılmak üzere konsinyiye gönderilen mallar için imalatçının belirlediği teslim bedeli üzerinden 25 Nisan’da geçerli olan ÖTV oranı, maktu veya asgari maktu ÖTV tutarı uygulanmak suretiyle hesaplanacak ÖTV, Nisan dönemine ait olup 15 Mayıs’a kadar verilecek 3 numaralı ÖTV beyannamesi ile beyan edilecektir. KDV ise, imalatçının teslim bedeli ile 25 Nisan tarihinde hesapladığı ÖTV tutarı toplamı üzerinden 30 Haziran tarihinde geçerli olan KDV oranına göre hesaplanacak ve Haziran dönemine ait olup 26 Temmuz’da verilecek 1 numaralı KDV beyannamesinde beyan edilecektir.

ÖTV ve KDV matrahları farklı olursa?

ÖTV’nin, malların komisyoncuya veya konsinyiye teslim tarihinde, KDV’nin ise alıcıya teslim tarihinde hesaplanacağını söylemiştik. Peki aradan belli bir süre geçtiğinde satış bedeli değişirse ne olacak sorusu gündeme gelebilir. Yukarıdaki örneğimizde 25 Nisan’daki ÖTV hesaplamasına esas olan teslim bedelinin, 30 Haziran’da KDV hesaplamasına esas olan teslim bedelinden farklı olması halinde, ÖTV matrahının değişmesi söz konusu olacaktır. Eğer imalatçının üzerinden ÖTV hesapladığı satış bedeli, malların konsinyi tarafından teslim edildiği tarihte artmış ise, artan tutara ilişkin olarak bu tarihte ek ÖTV hesaplanması ve Haziran dönemine ait olup 15 Temmuz’da verilecek olan 3 numaralı ÖTV beyannamesi ile beyan edilmesi gerekecektir. KDV’nin, her halükârda 30 Haziran’daki teslim bedeli ile ilave ÖTV de dahil edilerek 25 Nisan’da hesaplanan ÖTV tutarı toplamından oluşan matrah üzerinden hesaplanacağı tabiidir.

Tersi söz konusu olursa, yani imalatçının üzerinden ÖTV hesapladığı satış bedeli, malların komisyoncu veya konsinyi tarafından teslim edildiği tarihte azalırsa, fazla ÖTV hesaplanmış olacaktır. Bu durumda 25 Nisan’da hesaplanan ÖTV için, ÖTV Kanununun 15. maddesi kapsamında matrahta meydana gelen azalış dolayısıyla düzeltme yapılabilecek ve fazla ödenen ÖTV, Haziran dönemine ait olup 15 Temmuz’a kadar verilecek ÖTV beyannamesinde indirim (beyannamede indirim mümkün olmazsa diğer vergilerden mahsup veya nakit iade) konusu yapılabilecektir. KDV ise 30 Haziran’daki teslim bedeli ile düzeltilmiş ÖTV tutarı toplamı üzerinden hesaplanacaktır.

Değişiklikten Önce Komisyoncuda veya Konsinyide Olan Mallar Ne Olacak? 7316 sayılı Kanunun 8. maddesinin yürürlüğe girdiği 22 Nisan 2021 tarihinden önce satılmak üzere komisyoncuya veya konsinyiye gönderilmiş olan mallarda, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle ÖTV için vergiyi doğuran olayın meydana geldiğini düşünüyoruz. Bu düşüncemizin, yasaların geriye yürütülmeyeceği iddası ile eleştirilmesi beklenebilir. Komisyoncuya veya konsinyiye gönderilen malların yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce alıcıya teslim edilmiş olması durumunda, ÖTV’nin alıcıya teslim tarihinde değil, komisyoncuya veya konsinyiye gönderildiği tarihte beyan edilmesi gerekirdi şeklinde idari bir işlem yapılsaydı, bu eleştiri haklı olurdu. Komisyoncu veya konsinyiye gönderilmiş ancak henüz alıcıya teslim edilmemiş olan mallar için, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi gerektiğine dair düşüncemizde, yasanın geçmişe yürütülmesinin söz konusu olmadığı kanısındayız. Dolayısıyla 22 Nisan 2021 tarihi itibariyle komisyoncuda veya konsinyide bulunan mallar için imalatçının ÖTV hesaplayarak Nisan dönemine ait 3 numaralı ÖTV beyannamesinde beyan etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığınca bir duyuru yapılması uygun olacaktır.

*Bu makale “VergiAlgı” internet sitesinde yayınlanmıştır.

ÖTV içinde yayınlandı